Ta ki, kıymetini bilene…

Yaşadığımız bu zor günlerde, birliktelik, yardımseverlik, inanç ruhumuza sımsıkı sarılmamız gerektiğinin olgusundayız.

Hayat kısa, ölüm ansızın gelecek.

Zamanın değerini, kıymetini idrak etmemiz gerek. Dünya bir eğlence yeri değil. Allahü teâlâ nın emirlerini yerine getirmek İnsanın birincil vazifesidir.

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.) 

Şumeyt bin Aclân hazretleri, dünyâda Allahü Teâlâ nın ihsan etmiş olduğu nimetlere şükretmeyi ve onların kıymetini bilmeyi tavsiye eder ve; “Hastalık gelmeden sıhhatin, meşgüliyet gelmeden boş vaktin, ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini biliniz” buyururdu.

Deprem gibi afetlerden insanlar dersler çıkarması gerek. Velakis, haberler de denk geldik.. İnsanlar mağazaları talan ediyor, yağma yapıyor. Oyuna dalmış, boş gereksiz işler peşinde vakit öldürüyor.

Allahü teâlâ Kur’an-ı kerimde açık ve net olarak bildiriyor. Bu hastalık dünyaya düşkünlüktür. Peygamber efendimiz, (Dünyaya muhabbet bütün kötülüklerin başıdır) buyuruyor.

Ey kerîm olan Allahü teâlâdan yüz çevirenler!

Siz O’ndan yüz çevirip haddi aşıyorsunuz. Allahü teâlâ nın sayısız nimetleri içindesiniz. Dünya nın parasına, malına, mülküne kalbinizi bağlamayın. Bir gün gelip, her şey yok olup, elinizden çıkacak. Ancak Allahü teâlâ ve O’nun sevdiği, beğendiği ameller kalacaktır.